31 Ekim 2008 Cuma

BUGÜN...



Hava ılık ve huzurlu,kuşlar mutlu mu mutlu...Anıl ve ben de:))))))))))


KASIM AYI...


Sonbaharın son ayı...Kış gelmeden doğanın tadının çıkarabileceğimiz son ay...
Arılar kovanlarda kış uykusunda...
Fidan dikme zamanı...Ahır ve ağıllarda onarım ve bakım yapma zamanı...
Bol bol kabağı tüketme zamanı...
Yay burcunun ayı...
Hoşgeldin...
Güzel bir hafta sonu dileğiyle...Sevgiler...


SEVGİ DERSİ...

Küçük oğlumuz annesine geldi ve ona elindeki kağıdı uzattı. Annesi ellerini önlüğüne kuruladıktan sonra kağıdı okumaya başladı:Çimleri biçtiğim için 5 dolar.Bu hafta odamı temizlediğim için 1 dolar.Alışverişe gittiğim için 50 sent.Küçük kardeşime baktığım için 25 sent.Çöpü döktüğüm için 1 dolar.İyi bir karne getirdiğim için 5 dolar.Bahçeyi temizlediğim için 2 dolar.Toplam borç: 14 dolar 75 sentAnnesi umutla kendisini süzen oğlumuza baktı. Eline bir kalem aldı, kağıdın arka yüzünü çevirdi ve şunları yazdı:Seni dokuz ay karnımda taşıdım Bedava,Hasta olduğunda başını bekledim, elimden geleni yaptım, Bedava,Senin için dua ettimYıllar boyu değişik nedenlerle senin için gözyaşı döktüm Bedava,Senin için geceler boyu kaygı duyup, uykusuz kaldım Bedava,Oyuncaklarını topladım, yemeğini hazırladım, giysilerini yıkadım, ütüledim Bedava,Ve oğlum bunların hepsini topladığın zaman gerçeksevginin bedelinin olmadığını görürsün Bedavadır çünkü.Oğlumuz annesinin yazdıkların okuyunca gözleri doldu. Annesine baktı ve “Anneciğim, seni seviyorum.” Dedi.Sonra annesinin elinden kalemi aldı ve kağıda büyük harflerle şunları yazdı:“HEPSİ ÖDENMİŞTİR”.
Boşuna dememişler.Annelerin hakkı ödenmez...Kesinlikle ödenmez:))



PEMBE FİYONK Ve Arkadaşları...




Pembe fiyonk ve arkadaşları bu kitabı yeni aldım Anıla...Pembe Fiyonk'un birçok arkadaşı var. Onlarla birlikte oyunlar oynuyor. Sayıları, renkleri, şekilleri, karşıtlıkları ve hayvanların isimlerini öğreniyor....Güzel bir kitap.Tavsiye edilir...

30 Ekim 2008 Perşembe

SIRADAN GÜNLER...

Yeni bir gün...sıradan aslında...

Yetinmek te var,yetinememekte...

Ama yetinmek asla yeterli değil...


ATLAR...

Ne kadar da Asil bir hayvandır Atlar...

Bazıları sevilmekten hoşlanıyor,bazılarıysa kişniyor ve eşeliyor...

Cesur ve atılganlığıyla Özgürlüğü temsil ediyor...

Nal,ayağına çakılınca acır diye üzülürdüm...

Ama ayağına kadar gitmediği için acımıyormuş...

Her durumda itaatkar olurlar...

Sahibini mutlu kılarlar...
Atları seviyorum..Anılda seviyor:))

29 Ekim 2008 Çarşamba

29 EKİM CUMHURİYET BAYRAMI...

Cumhuriyet rejimi demek, demokrasi sistemi ile devlet şekli demektir. Biz Cumhuriyeti kurduk, o on yaşını doldururken demokrasinin bütün icaplarını sırası geldikçe uygulamaya koymalıdır. 1933 (Afetinan, Atatürk Hakkında B. H., S. 251)

RENKLER...

Renklerin insan psikolojisi üzerindeki etkisi biliniyor. Hangi rengin ruh halimizi nasıl etkilediğini öğrenmek ister misiniz ?
Kırmızı: Psikolojik olarak uyanık ve tetikte olmayı teşvik eder. Fizyolojik olarak kan basıncını artırır ve adrenalin salgılar.
Turuncu: Psikolojik olarak neşeyi teşvik eder. Fizyolojik olarak sindirim sistemi ve me tebolizmaya destek olur.
Sarı: Psikolojik olarak olumluluk ve canlılık özellikleri vardır. Fizyolojik olarak sinirsel bozukluklara iyi gelir.
Yeşil: Uyumlu ve dengeleyici psikolojik özelliklere sahiptir. Fizyolojik olarak kalp ve göğüs sorunlarını hafifletir.
Turkuaz: Canlandırıcı ve serinletici psikolojik özellikleri bulunmaktadır. Fizyolojik olarak ağrı kesici özelliği vardır.
Mavi: İnsan psikolojisi üzerinde barışçıl ve sakinleştici etki gösterir. Fiziksel olarak kan basıncını düşürür, boğaz sorunlarını çözer.
Mor: İç bilinci teşvik eder. Fizyolojik olarak uykusuzluğa iyi gelir.

28 Ekim 2008 Salı

MÜJDE BLOGGER AÇILDI...


Geçtiğimiz cuma günü erişime kapatılan Blogger'ın, yasağı bugün öğle saatlerinde kaldırıldı. Google Türkiye'den aldığımız bilgiye göre, geçtiğimiz Cuma günü Türkiye'den erişime kapatılan www.blogger.com, 4 günlük yasaklama macerasından sonra tekrar özgürlüğüne kavuştu. Blogger, Lig TV'den yapılan şikayet üzerine erişime kapatılmıştı. Mutluyum:))

ANILIN MESLEK SEÇİMİ...

Anne,ben uçakları çok seviyom...Kim kullanıyo uçağı???

Pilot kullanıyor oğlum...

Ben de ben de pilot olcam...Anıl, ilk kez meslek seçimini yaptı.Aslında mesleğin gerektirdiği bazı özellikler şimdiden var.Neden olmasın?Mekaniğe karşı ilgi duyuyor.Uyarıcıları çabuk algılayıp hemen tepki verebiliyor.El ve gözü eşgüdümle kullanabiliyor,Yüksekten korkmuyor...Zamanla görücez bakalım:)))Kimbilir belki beni bulutların içinde dans ettirir:))

23 Ekim 2008 Perşembe

GÜNEŞ AKREP BURCUNDA...

Güneş bugün çok erken saatlerde Akrep burcuna ilerledi. Duygusal açıdan yoğunluk ve var olan şartları değiştirmek yönünde güçlü enerjilerin ortaya çıkacakmış.:))

SONBAHAR KEYFİ...

















Sonbaharın tadını çıkarıyoruz...Evde yokuz efendim.
Okulda,parkta,Deniz kenarında...Kısacası kah orda kah burda...




FINDIKLI KURABİYE...

MALZEMELER:1 paket margarin,2 adet yumurta(1 tanesinin akını ayırın),250 gr pudra şekeri,1 su bardağı nişasta ,1 paket kabartma tozu,1 paket vanilya ,1 çay kaşığı karbonat,limon kabuğu rendesi, fındık kırıntısı, aldığı kadar un.
YAPILIŞI:Bütün malzemeleri bir kaba koyalalım.(un hariç)hepsini güzelce yoğuralım,sonra yavaş yavaş un ilave edip yedirelim.Hamurumuz elimize yapışmayacak şekle gelene kadar un ilave edelim.
Ceviz büyüklüğünde parçalar yapıp önce yumurta akına sonrada kırılmış fındığa batıralım. fırın tepsimizin altını unlayalım ve kurabiyelerimizi aralıklı bir şekilde dizelim.Kabardıklarında birbirine yapışmamaları için aralıklı yerleştirelim.170 derece fırında üzerleri hafif pembeleşinceye kadar pişirelim...Afiyet olsun:))

PAPATYA ÇAYI...

Papatya çayı yararları;*Sakinleştirici etkisi vardır,uykusuzluğa iyi gelir. Sinir sistemin rahatlatmak, bitkinliği gidermek için papatya banyolarından oldukça iyi sonuç alınabilmektedir.
*Terleticidir,yüksek ateşi düşürücü,boğaz ve bademcik gibi bir çok iltihaplanmalarda, dezenfektan ve iltihap kurutucu olarak kullanılabilir. Kaynatılıp bolca içilir.
*Küçük çocukların her türlü rahatsızlıklarında papatya çayı içirilebilir.
*Özellikle kramplarda ve karın ağrılarında kaynatılıp içilir. Ağrılı bölgelere kurutulmuş papatya ile doldurulmuş sıcak yastıklar koyulmalıdır.
* Bağırsak gazlarının giderilmesinde ve iltihabında kaynatılır ve bolca içirilmelidir.
*İshal,deri döküntüleri,mide rahatsızlıklarını iyileştirmeye yardımcı olur.
*Kadınların adet düzensizliklerinde,adet görememelerinde kaynatılıp içilirse adetin düzelmesine yardımcı olur.


22 Ekim 2008 Çarşamba

BİR ÖNERİ...




Sıkıldığınız çantalarınıza pul ve boncuklar işleyebilirsiniz,ya da

Deniz kabuklarını silikon tabancasıyla yapıştırabilirsiniz.

Kare şeklinde ördüğünüz motifleri yapıştırabilirsiniz.

ANILIN BİTMEYEN SORULARI???

Anne maymun nasıl?...Ağaçtan ağaca zıplar,fıstık ve muz yer...

Anne, fil çok güzel...Ormanın en büyüğüdür oğlum...

Anne,kaplumbağa ne?Evini sırtında taşır...

Anne,timsah koykunc...:(Suda ve karada yaşar.Tehlikelidir...

Anne,panda ???Bambu kamışı yer.renkleri siyah beyazdır...

Hayvanlar aleminde kaybolduk...:)))





EŞEK ZEKASI...

Günlerden bir gün, köylerden birinde, adamın birinin eşeği, kuyunun birine düşmüş. Niye düşer, nasıl düşer sormayın. Eşek bu. Düşmüş işte. Belki kör bir kuyuydu, ağzı tahtayla kapatılmıştı belki, üzerine de toprak dökülmüştü. Zamanla tahta çürüdü, zayıfladı, toprakta biten otları yemek isteyen eşeğin ağırlığını çekemedi ve güm. Hayvancık saatlerce acı içinde kıvrandı, bağırdı kendi dilinde. Ayıptır söylemesi, anırdı yani. Sesini duyan sahibi gelip baktı ki vaziyet kötü. Zavallı eşeği kuyunun dibinde melul mahzun bakınıyor. Üstelik yaralanmış. Karşılaştığı bu durumda kendini eşeği kadar zavallı hisseden adamcağız köylüleri yardıma çağırdı. Ne yapsak, ne etsek, nasıl çıkarsak soruları havada kaldı. Sonunda karar verildi ki kurtarmak için çalışmaya değmez. Tek çare, kuyuyu toprakla örtmek. Ellerine aldıkları küreklerle etraftan kuyunun içine toprak attılar. Zavallı hayvan, üzerine gelen toprakları, her seferinde silkinerek dibe döktü. Ayaklarının altına aldığı toprak sayesinde her an biraz daha yükseldi . Ve sonunda yukarıya kadar çıkmış oldu. Köylüler ağzı açık bakakaldı. Hayat, bazen bizim de üzerimize abanır. Ne bazeni, çoğu zaman, bugünlerde olduğu gibi.Toz toprakla örtmeye çalışanlar çok olur.Bunlarla başetmenin tek yolu, yakınıp sızlanmak değil, düşünüp silkinmek ve kurtulmak, aydınlığa adım atmaktır. Kör kuyuda olsak bile...


''Gerçeğin hakkını sadece hatalar verir!..'' (J.Renard)

21 Ekim 2008 Salı

Stresle başa çıkmanın en kolay yolu,vücudunuza iyi bakın.
Besleyici gıdalar yiyin, düzenli egzersiz yapın ve uykunuza özen gösterin. Bunlar, stresle başa çıkmanın en kolay yollarıdır.




TAMİR ALETLERİ...

Anılın tamir aletleri...Çok seviyo kendileri...Çeşmeler onarılmayı bekliyo bakalım:))

YOL...

Yol ayrımında kaldığınız oldumu?Benim oldu ve her zaman ilk düşündüğüm yolu seçerim.Beni yanıltmıyor.Umarım sizi de yanıltmaz...Deneyin...

20 Ekim 2008 Pazartesi

SAKLANMAK...

Saklanmak,bazen gerçeklerden uzak durmaktır...Bazen de kaçmaktır...Hiç saklandınız mı???





Havalar yaz tadında İzmir'de...
Güneş içimizi ısıtmakta...
Yazlıklar,kışlıklar,baharlıklar dışarıya çıkmış durumda...
Ay yengeç burcunda,duygusallık hat safada...

HAFTA SONUNDAN...

ULUSLARARASI ARKADAŞLIK ÖDÜLÜ...

Bu ödül Dünya çapında olan arkadaşlarınızın bloggerlarını tanıtmak amaçlı.Ödül sürekli alıcı tarafından devrediliyor ve her alan kişi kendine gönderenden 1 fazla kişiye yollamalı bunu...
Sevgili craft woman(
http://craftwoman.blogspot.com/) vermiş bu ödülü bana:))Teşekkürler...
Benim bu ödülü verdiklerim ise;
http://decaflatte.typepad.com/withhazelnut/
http://gelinlikevi-gelinlikevi.blogspot.com/
http://www.cocuklacocuk.com/
http://mutfaktazen.blogspot.com/
http://cemuyurken.blogspot.com/
http://kelebekgibi.blogspot.com/

17 Ekim 2008 Cuma

ÇOCUKÇA...

Çocukça şeyler yapmak istiyorum bugün...

Yastıkları havada uçurmak,

Plastik topla oynamak,

Pastanın kremasını elime yüzüme sürmek,

Şeker yemek...

Hayatı çocuk gözüyle yakalamak istiyorum...

Nasıl olsa yakın arkadaşım yanımda:))

GÜZELLİK....


Güzellik her yerde karşınıza çıkabilir.Görmesini ve keşfetmesini bilin yeter ki:)))
Keşifli hafta sonları...

PULSUZ DİLEKÇE...

Sevgili anneciğim, babacığım;
Bütün duygu ve düşüncelerimi dile getirebilseydim, size şunları söylemek isterdim: Sürekli bir büyüme ve değişme içindeyim. Sizin çocuğunuz olsam da sizden ayrı bir kişilik geliştiriyorum. Beni tanımaya ve anlamaya çalışın. Deneme ile öğrenirim. Bana ayak uydurmakta güçlük çekebilirsiniz. Oyunda, arkadaşlıkta ve uğraşlarımda özgürlük tanıyın. Beni her yerde, her zaman koruyup kollamayın. Davranışlarımın sonuçlarını kendim görürsem daha iyi öğrenirim. Bırakın kendi işimi kendim göreyim. Büyüdüğümü başka nasıl anlarım? Büyümeyi çok istiyorsam da ara sıra yaşımdan küçük davranmaktan kendimi alamıyorum. Bunu önemsemeyin. Ama siz beni şımartmayın. Hep çocuk kalmak isterim sonra. Her istediğimi elde edemeyeceğimi biliyorum. Ancak siz verdikçe almadan edemiyorum. Bana yerli yersiz söz de vermeyin. Sözünüzü tutamayınca sizlere güvenim azalıyor. Bana kesin ve kararlı davranmaktan çekinmeyin. Yoldan saptığımı görünce beni sınırlayın. Koyduğunuz kurallar ve yasakların hepsini beğendiğimi söyleyemem. Ancak, hiç kısıtlanmayınca ne yapacağımı şaşırıyorum. Tutarsız davrandığınızı görünce hem bocalıyor, hem de bundan yararlanmadan edemiyorum. Öğütlerinizden çok davranışlarınızdan etkilendiğimi unutmayın.Beni eğitirken ara sıra yanlışlar yapabilirsiniz.Bunları çabuk unuturum.Ancak birbirinize saygı ve sevginizin azaldığını görmek beni yaralar ve sürekli tedirgin eder. Çok konuşup çok bağırmayın. Yüksek sesle söylenenleri pek duymam. Yumuşak ve kesin sözler bende daha iyi iz bırakır. "Ben senin yaşında iken..." diye başlayan söylevleri hep kulak ardına atarım. Küçük yanılgılarımı büyük suçmuş gibi başıma kakmayın. Bana yanılma payı bırakın. Beni, korkutup sindirerek, suçluluk duygusu aşılayarak uslandırmaya çalışmayın.Yaramazlıklarım için beni kötü çocukmuşum gibi yargılamayın. Yanlış davranışım üzerinde durup düzeltin. Ceza vermeden önce beni dinleyin. Suçumu aşmadığı sürece cezama katlanabilirim. Beni dinleyin. Öğrenmeye en yatkın olduğum anlar, soru sorduğum anlardır. Açıklamalarınız kısa ve özlü olsun. Beni yeteneklerimin üstünde işlere zorlamayın. Ama başarabileceğim işleri yapmamı bekleyin. Bana güvendiğinizi belli edin. Beni destekleyin; hiç değilse çabamı övün. Beni başkalarıyla karşılaştırmayın; umutsuzluğa kapılırım.Benden yaşımın üstünde olgunluk beklemeyin.Bütün kuralları birden öğretmeye kalkmayın; bana sure tanıyın. Yüzde yüz dürüst davranmadığımı görünce ürkmeyin.Beni köşeye sıkıştırmayın; yalana sığınmak zorunda kalırım. Sizi çok bunaltsam bile soğukkanlılığınızı yitirmeyin. Kızgınlığınızı haklı görebilirim, ama beni aşağılamayın. Hele başkalarının yanında onurumu kırmayın.Unutmayın ki ben de sizi yabancıların önünde güç durumlara düşürebilirim.Bana haksızlık ettiğinizi anlayınca açıklamaktan çekinmeyin.Özür dileyişiniz size olan sevgimi azaltmaz;tersine, beni size daha çok yaklaştırır.Aslında ben sizleri olduğunuzdan daha iyi görüyorum. Bana kendinizi yanılmaz ve erişilmez göstermeye çabalamayın. Yanıldığınızı görünce üzüntüm büyük olur. Biliyorum, ara sıra sizi üzüyor, belki de düş kırıklığına uğratıyorum. Bana verdikleriniz yanında benden istediklerinizin çok olmadığını da biliyorum. Yukarıda sıraladığım istekler size çok geldiyse bir çoğundan vazgeçebilirim; yeter ki beni ben olarak seveceğinize olan inancım sarsılmasın. Benden "Örnek çocuk" olmamı istemezseniz, ben de sizden kusursuz ana-baba olmanızı beklemem. Sevecen ve anlayışlı olmanız bana yeter. Sizin çocuğunuz olarak doğmak elimde değildi. Ama seçme hakkım olsaydı, sizden başka kimsenin çocuğu olmak istemezdim. Sevgiler, Çocuğunuz
Kaynak: ATALAY YÖRÜKOĞLU

16 Ekim 2008 Perşembe

ANILA HAYATTAN NOTLAR...


Hayatta kazanmak ta var kaybetmekte...

Sakın bocalama...

Bir acı bin kahkahadan daha çok şey öğretir...

Sabırlı ol...

Kendini,insanları,doğayı sev...

Hayata gülümse,küçükte olsa...Sana bakan insanlar aydınlanıcak...

Hayat bir yerlerde tıkanıp kalmışsa,yeni patikalar bul,yeni keşifler yap...

Hayatı sev...

Hayatta seni çok seven en az 10 kişi var...:))İyi ki varsın:))








BİR ÖNERİ...




Deniz kabuklarını süsledim...Siz de süsleyip dekor amaçlı kullanabilirsiniz...


Hiçbirşey duymadan çılgınca mutlu olmaya varmısınız??? İç sesinizi dinleyip,coşun.Hazır Merkür düzelmişken:))

15 Ekim 2008 Çarşamba

SÜPRİZ BALIKLAR...


Süpriz akvaryum ve balıklar...
Anılın teyzesinin hediyesi...
İsimlerini Nemo ve Marlin koyduk...Hatırlarsınız belki...
Evet kayıp balık Nemo ve annesinin ismi Marlin...
Ama anıldan kaçırıyoruz balıkları... Anne ne zaman pişircen,yicez deyip duruyor...
Oğlum onlar süs balığı bakıcaz,yenmez deyip alışmasını bekliyoruz...

MERKÜR DÜZELİYOR...

Merkür düzeliyor.Anlaşmaları, iletişimi ve kararlarımızı açıklayan Merkür günün geç saatlerinde, saat 23:06’da düzelmiş olacak. Bu yüzden gün boyunca artan oranda kararlarımızı gözden geçirebileceğiz. Eğer yeni bir adım atacaksak, belki biraz daha sabretmek ve yarını beklemek daha avantajlı olabilir. Ancak her durumda geri giden Merkür’ün iletişimi zorlayan gücünü geride bırakıyoruz...Çok şükür:))

PSİKOLOJİK ÇÖZÜMLER...

ÜLSER - Korku.Yetersiz olduğuna dair duyulan güçlü inanç.Sizi ne yiyip bitiriyor?

ÇÖZÜMÜ - Kendimi seviyor ve onaylıyorum.Barış ve huzur doluyum...

IŞIK TERAPİSİ...














Lightcabin ile ışıkterapisi, tüm bedenin ruhsal zihinsel fiziksel olarak yenilenmesini sağlar.Evren bir ışık denizidir... Işığın dünyada bizimle buluşması ise ışığın prizmatik olarak kırılması ile oluşan renklerle sağlanır.Her renk bize başka bir dalgaboyunun frekansını taşır.Bedenimizde ise her hücre, varolan manyetik alanla enerji ve ışık üretir. Bu oluşan ışık birimi vücut için gerekli bilgiyi, etkileşimi tüm bedene taşır.Ancak yaşamdaki dış ve iç negatif etkiler, hücre içindeki enerjitik ışık dalga boylarını bozar. Hastalıklar, depresyon, uykusuzluk, stres doğal olarak hayatımıza girer.Her renk farklı bir dalga boyu yayar. Kişinin ihtiyacı olan rengin belirlenmesiyle her bir hücre düzeyinde renk enerji dalgaları, lightcabin vasıtasıyla 20 dakika boyunca bedene yüklenir. İlk seanstan itibaren bedenin bozulmuş enerjisi tekrar dengelenir. Sakinlik huzur hali ile bedende yenilenme süreci başlar. Kanser, ms, astım,kalp ve damar, migren,obezite, egzama vb deri hastalıkları ya da oluşmaya hazırlanan sorunların hızla kaybolmasına ve iyileşmesine yardımcı olur.
Bedende birikmiş toksinler atılır.




14 Ekim 2008 Salı

GELİNLİK EVİNDEYİM...











Bunlar en son yapılan modeller...Daha fazlası için tıklayın;