Ta ta ta...Sinangil unlarının ilk denemesini yaptım.Fındık aromalı kek unuyla.
Nefis oldu nefis.Bu kadarmı yoğun fındık tadı olur?Şaşırdım doğrusu.Ekstradan kabartma tozu eklemedim.İçinde var.Çok pratik.Tavsiye ederim.Muhakkak deneyin.
Malzemeler:3 yumurta,1 su bardağı yoğurt,1 su bardağı sıvıyağ,1.5 su bardağı toz şeker,3 su bardağı sinangil un.
Yapılışı:Yumurtayla şekeri çırpıp,diğer malzemeleri tek tek ekleyip çırpıyoruz.Unu ekliyoruz.Tekrar çırpıyoruz.180 derece önceden ılık olan fırında yarım saat kapağını hiç açmadan pişiriyoruz.Afiyet olsun.
22 Ocak 2010 Cuma
Sömestir tatilimizin ilk resmi bu...Okuldaki öğretmenlerinin resimleriymiş...
Tüm öğrencilere keyifli tatiller dilerim.Sevgiler:))
21 Ocak 2010 Perşembe
En yükseğe uçmak istedim bugün...
Arkama bile bakmadan bir kuş misali süzülüp,dokunmak istedim bulutlara,
Bir yıldızın ışığına elimi uzattım sonra...
Göklerin maviliğini daha çok hissettim içimde...
Kalp şaşkın..gönül huzurlu aşkınla en sevgili...
Anılın oyuncakları sayesinde sanatsal fotoğraf çalışmalarıma devam:))
18 Ocak 2010 Pazartesi
Bu aralar bloğumla fazla ilgilenemiyorum.Ablam gelin&damat fuarına katılıyor.
Ona yardım ediyorum.Müsadenizle bir kaç gün yokum.
" EN OLMAYACAK YERDE, EN OLMAYACAK ZAMANDA,EN OLMAYACAK OLAY, HER ZAMAN VE HER YERDE OLABİLİR." MUCİZE.... Sally, küçük kardeşi George hakkında anne ve babasının konuşmalarını duyduğu zaman yalnızca sekiz yaşındaydı. Kardeşi çok hastaydı ve onu kurtarabilmek için ellerinden gelen herşeyi yapmışlardı. George'nin yalnızca çok pahalıya mal olacak bir ameliyatla kurtulma şansı vardı fakat bunun için yeterli paraları yoktu.Babasının, umutsuz bir biçimde annesine şöyle fısıldadığını duymuştu .Sally: "Yalnızca bir mucize onu kurtarabilir." Bu sözleri duyar duymaz, usulca kendi odasına yürüdü Sally. Domuz biçimindeki kumbarasını gizlediği yerden çıkartarak içindeki paraları yavaşça yere dökerek saymaya başladı. Yanılgıya düşmemek için tamüç kez saydı kumbaradan çıkardığı bozukparaları. Sonra hepsini cebine koyarak aceleyle evden çıkıp, köşedeki eczaneye gitti. Eczacının dikkatini çekebilmek için büyük bir sabırla bekledi. Eczacı çok yoğundu ve bir adama ilaçlarını nasılkullanacağını anlatıyordu. Bu yoğun çalışmanın arasında sekiz yaşındaki bir çocukla ilgilenmeye hiç niyeti yoktu ama Sally'nin beklediğini görünce"Evet, ne istiyorsun söyle bakalım" dedi. "Biraz acele et, gördüğün gibi beyefendiyle ilgileniyorum" diyerek yanındaki şık giyimli adamı gösterdi. Sally "Kardeşim" dedi. Sessizce yutkunduktan sonra devam etti: "Kardeşim çok hasta,bir mucize almak istiyorum." Eczacı Sally'e bakarak: "Anlayamadım" dedi. "Şeyy, babam 'Onu ancak bir mucize kurtarabilir' dedi, bir mucize kaç paradır, bayım?" Eczacı Sally'e sevgi ve acımayla baktı bu kez: "Üzgünüm küçük kız, biz burada mucize satmıyoruz, sana yardımcı olamayacağım" dedi.Sally o kadar kolay vazgeçmek istemedi. Eczacının gözlerinin içine bakarak "Karşılığını ödemek için param var benim, bana yalnızca fiyatını söylemeniz yeterli" dedi. Bu arada Sally ve eczacının yanında bekleyen iyi giyimli bey Sally'e dönerek "Ne türbir mucize gerekiyor kardeşin için küçük hanım? diye sordu."Bilmiyorum" dedi Sally. Sonra gözlerinden aşağı süzülen yaşlara aldırmaksızın devam etti: "Tek bildiğim, o çok hastave annem ameliyat olmazsa kurtulamayacağını söyledi ailemin de ameliyat için ödeyebilecekleri paraları yok. Ama babam "Onu ancak bir mucize kurtarabilir" deyince ben de paramı alıp buraya geldim." "Peki, ne kadar paran var?" diye sordu iyi giyimli adam. " Bir dolar ve onbir sent" dedi Sally. "Ve dünyadaki tüm param bu!" "Bu iyi bir şans, küçükkardeşini kurtarmak için gerekli olan mucize için yeterli bu para" dedi, iyi giyimli adam.Adam bir eline parayı aldı, ötekieliyle de Sally'nin elini tutarak "Beni yaşadığın yere götürür müsün lütfen?" diye sordu. "Küçük kardeşini ve aileni tanımak istiyorum"dedi. İyi giyimli adam Dr. Carlton Armstrong'du ve George için gerekli olan ameliyatı yapabilecek tanınmış bir cerrahtı.Ameliyat başarıyla sonuçlanmış ve aile hiçbir ödeme yapmamıştı. Hep birlikte mutluluk içinde evlerine döndükleri zaman hâlâ yaşadıkları olayların etkisinden kurtulamamışlardı. Anne:"Hâlâ inanamıyorum. Bu ameliyat bir mucize! Doğrusu maliyeti ne kadardır merak ediyorum" dedi. Sallykendi kendine gülümsedi. O bir mucizenin kaça malolduğunu çok iyi biliyordu. Tam tamına bir dolar ve onbir sent! Çeviri: Nuray Bartoschek
6 Ocak 2010 Çarşamba
Bugünlerde söğüt ağacı gibiyim.Rüzgarın estiği yöne doğru eğilip,savruluyorum...